Bilimsel ve pedagojik olmaktan uzak, uzmanlardan görüş alınnmadan hızlı bir şekilde uygulamaya konulan 4+4+4 12 yıllık zorunlu eğitim sisteminin birinci dönemi yaklaşık 2.5 ay sonra sona erecek. Yeni sitemin uygulayıcısı olan öğretmenler zaman zaman sistemle ilgili değerlendirmelerde bulunurken, kendilerine dayatılan bu eğitim modeline alışmaya çalışan öğrenciler ise türlü sıkıntılarla başetmek zorunda bırakıldı. Öğretmenler açısından norm kadro fazlası, okula erken başlayan, daha okul öncesi eğitim çağında olan bu öğrencilere verilen eğitim ile ilgili kaygılar vb. sıkıntılar devam ederken, veliler hemen hergün çocuklarıyla ilgili farklı sorunlarla uğraşmak zorunda kalıyor. Okula başlama yaşından müfredat değişikliğine, ulaşımdan güvenlik sorununa, öğretmenlerin alan değişikliği ve yer değiştirme durumlarına kadar eğitim siteminde yeni sıkıntıların ortaya çıkmasına neden olan '4+4+4' eğitim sistemini, Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Hanefi Bostan ile konuştuk. Bostan, konuyla ilgili sorularımıza şöyle cevaplar verdi:

*12 yıllık zorunlu eğitim kapsamında uygulamaya konulan 4+4+4’ün eğitim sistemimiz üzerinde nasıl bir etkisi olacaktır?

12 yıllık zorunlu eğitim sistemi, bizim de öteden beri isteğimiz. Ancak biz sendika olarak zorunlu eğitimin 2+5+3+3 olmak üzere 13 yıl olmasını istiyoruz. 5 yaşından başlamak üzere 2 yılın okul öncesi, 5 yılın ilköğretim, 3 yılın ortaöğretim, son 3 yılın da lise eğitimi olmasının daha doğru olacağı kanaatindeyiz. 13 yılın zorunlu ve ilköğretimden sonra Meslek liselerine geçişin sağlanabilmesi için kesintili olmasını talep ediyoruz.

*Yeni sistemde en çok tepki çeken okula başlama yaşının 66 aya indirilmesi uygulaması hakkında sizin görüşleriniz nelerdir?

Bu uygulama pedagojik açıdan doğru değildir. Bir çocuğun temel eğitime başlamadan önce okula hazırlanması gerekir. Bu hazırlık da ancak okul öncesi bir eğitime tabi tutulması ile gerçekleşebilir. Sonra ilkokula başlayanlar aynı yaşta olmadığı için çocuklarda uyumsuzluğun olması kaçınılmazdır. 66 aylık bir çocuk zorunlu ihtiyaçlarını velisi olmadan veya ona yardımcı olacak öğretmen olmadan gidermesi mümkün değildir. İlkokul öğretmenlerimiz okul öncesi eğitim almadıkları için bu yaştaki çocuklarımıza faydalı olmaları söz konusu değildir. Çocukların yaşları aynı olmadığı için algılamaları da aynı olmayacaktır. Dersliklerimiz yeterli olmadığından yaş gruplarına göre de sınıf açmak zor, ayrı sınıf açma imkanı olsa dahi aralarında iki yaş bulunan çocukları belirli bir süre sonra aynı seviyeye getirmek söz konusu değildir. Yeni sistem öğretmenleri huzursuz etti. İlkokul 5 sınıftan 4 sınıfa çekildiği için 70 bine yakın ilkokul öğretmeni norm kadro fazlası konumuna düştü. Bu da eğitim ve öğretimi çok olumsuz etkiledi. Norm kadro fazlası konumuna gelen öğretmenler, hiç ilgisi olmayan ve hiçbir bilgileri olmayan alanlara tayin istemek zorunda kaldı. Bu durum öğretmenlerin motivasyonunu bozdu.

*Çocuğunu bu yaşta okula göndermek istemeyen velilerin birçoğu rapor almak zorunda kaldı? Birçoğu da çocuklarını okula istemeyerek kayıt ettirdi. Sizin bu konuda velilere yönelik önerileriniz nelerdir?

Bu konuda velilere önerimiz, Milli Eğitim Bakanlığını sıkıştırarak 2 yıllık zorunlu okul öncesi eğitimi acilen yürürlüğe girmesini sağlamaktır. Bunun dışında takip edilen hiçbir yol sorunları çözemeyecektir.

*Sizce bu uygulama uzun vadede kalıcı olabilir mi?
 
2 yıllık ya da 1 yıllık zorunlu okul öncesi eğitim devreye sokulur, ilkokullar 5 yıllığa çıkartılıp ve norm kadrosu fazlası durumuna düşen öğretmenlerin sorunları çözülürse uygulama kalıcı ve faydalı olabilir.

Sizce dershaneler kapanır mı?

*Başbakan Erdoğan'ın dershanelerin kapatılacağına yönelik olarak yaptığı açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Başbakan'ın dershanelerin kapatılması ile ilgili kararı doğru bir karardır. Sendika olarak öteden beri fırsat eşitliğini bozduğu, fakir aileleri perişan ettiği, okul müfredat programları ihmal edildiğinden eğitimin ikinci plana itildiği, eğitimin tamamen sınava hazırlık faaliyetine dönüştüğü ve çocuklarımızın sosyal aktivitelerinin sıfırlanmasına neden olduğu için dershanelerin kapatılmasını istiyoruz. Dershaneler kapatılırken burada çalışanların ve dershane sahiplerinin mağdur edilmemesine özen gösterilmelidir. Dershanelerden özel okul olabileceklerin özel okula dönüştürülmesi, yada üniversiteye giriş sınavları devam edecekse dershanelerin resmi okullar bünyesine alınarak, Türkiye’nin her yerinde lise son sınıfların ücretsiz üniversiteye hazırlık sınıfına dönüştürülmesi ve bu sınıflarda başarılı dershane öğretmenlerinden faydalanılması sağlanmalıdır.