İşi, en başından beri sıkı tutan ve planlı bir biçimde ders adaylara diyecek bir sözüm yok.

Ancak işin ciddiyetini kavrayamamış ve ders çalışmamak için sürekli bahane bulan öğrencilere diyecek bir çift sözüm var.

Ders çalışmak zorunda olmanız hiç hoşunuza gitmeyebilir ama şu anda tek sorumlu olduğunuz şeyin, ''sadece sınava hazırlanmak'' olduğunu bilmelisiniz.

Tek isteği okumak olan ancak maddi imkansızlıklar yüzünden üniversiteye gidemeyecek durumda olan arkadaşlarınızı bir düşünün...

Ağır koşullarda çalışan ve geçim derdine düşmüş insanları aklınıza getirin...

Okuyup ileride iyi bir mesleğiniz olsun diye sizin için her türlü fedakarlıkta bulunan ailenizi hatırlayın...

Boşa geçireceğiniz bir yılın önemli bir kayıp olduğunu ve her yıl işinizin biraz daha zorlaşacağını aklınızdan çıkarmayın....

Tek derdiniz  ''sınava çalışmak'' ne olursa olsun bunu unutmayın... 

Hızlı okuma alışkanlığı

Bu arada sınavlara katılacak tüm arkadaşları ilgilendiren önemli bir konuya daha değinmek istiyorum.

Sınav ile ilgili konuştuğum hemen hemen tüm arkadaşların ortak sıkıntısı, ders çalışmayı bir zorunluluk olarak görmek ve sınav için ayrılan sürenin yetmeyeceği endişesi.

Yılların birikimini ''3 saatlik bir zaman diliminde ortaya koyma düşüncesi'' gençlere adeta kabus gibi geliyor...

Sınav sonrasında öğrencilerden çoğunlukla ''zaman çok dardı, süre yetmedi, soruların hepsini cevaplayamadım'' gibi sözler duyulur.

İşte bu noktada hızlı okuma alışkanlığını kazanmış olmanın önemi ortaya çıkar.

Hızlı okumanın temelinde yatan unsur ise çok kitap okumak.

''Hem ders çalışıp hem kitap okumaya nasıl zaman ayıracağız'' diyeceksiniz.

Evet doğru... ancak çoğu arkadaş dinlenmek için ayırdıkları vakit hariç, ders çalışmak dışında kalan zamanlarını sürekli televizyon seyretmek veya gezmek yerine, kitap okuyarak da değerlendirebilirler.

Çünkü sınavda, özellikle sözel bölümde Türkçe ve felsefe gibi derslerin soruları uzun olduğundan soruyu okuyup anlayana kadar, her bir soru için ayrılan süreden daha fazla zaman kaybediyorsunuz.

Hızlı okumanın önündeki engellerden bir diğeri de okurken sık sık geri dönme. Bunun sebebi ise yine okuduğunu iyi anlayamama...

Az kitap okuyan öğrenciler, kelime hazneleri kısıtlı olduğu için bir soruyu okurken kelimeler üzerinde daha fazla yoğunlaşıyor ve çok zaman kaybediyor.

Bunu önlemek için kitap okumanın mutlaka alışkanlık haline gelmesi gerekiyor.

Şimdi aranızdan bazıları çıkıp şöyle diyebilir: "zaten bu zamana kadar pek kitap okumazdım, bu saatten sonra okuduğum kitapların ne faydası olacak"

İşte böyle düşünmek yerine, kitap okuma yönündeki tavsiyemi ciddiye alır ve elinize hemen bir kitap alıp okumaya başlarsanız sınav sırasında ne kadar işe yaradığını göreceksiniz.

Okuduğunuz bir iki kitabın bile, size hızlı okuma ve okuduğunu anlama konusunda çok faydalı olabileceğini düşünüyorum.