Üniversitelerde yeni akademik yıl başladı

Bu yıl binlerce öğrenci daha üniversiteli oldu

Aslında üniversitelerin ara sınıflarında eğitim gören öğrencilere söyleyecek pek sözüm yok.

Bu öğrenciler zaten neyin ne olduğunu yaşayarak öğrendiler ve öğrenmeye devam ediyorlar.

Sadece bazı bölümlerde okuyan öğrencilerin, mezun olduklarında ‘sudan çıkmış balığa’ dönmemeleri için şimdiden kendilerini geliştirmeleri gerekiyor.

Özellikle uygulamaya dayalı meslekleri tercih eden arkadaşlar, derslerini çok fazla aksatmamak kaydıyla bazı iş yerlerine girip staj yapabilir yada çalışabilirler.

Böylece mesleklerini, hem tanıma imkânları olur hem de iş hayatının nasıl bir şey olduğu konusunda, az çok fikir edinmiş olurlar.

Evet.. gelelim yeni arkadaşlara... Üniversite kapılarından girmek için can atan ve çalışmalarının karşılığını, şimdi güzel bir şekilde alan arkadaşlar...

Üniversite yaşamı, akademik, sosyal ve kişisel olarak yeni deneyimler yaşayacağınız gelişimsel bir süreç.

Üniversitenin sosyal yaşamıyla bütünleşmek, kazanılan yeni özgürlüklerle baş etmek, daha fazla bireysel olmak kuşkusuz kolay değil.

Kiminiz ailenizden belki ilk defa bu kadar uzak, yalnız ve farklı bir hayata başladınız...

Kimbilir belki büyük hayaller kurup, planlar yapıyorsunuz...

Fakat şimdiden uyarıda bulunayım, hemen çok fazla umutlanmayın...Hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz...

Ama yaşadığınız hayal kırıklığının sizi karamsarlığa itmesine izin vermeyin...

Sakın ola... Öyle çok iyi tanımadığınız kişilerin olduğu partilere, eğlencelere çabucak koşmayın…

İlk tanıştığınız insanlarla da hemen samimiyet kurup, çok fazla güvenmeyin...

Çevrenizde olup biten her şeye çok meraklı olmayın...Herkesten her konuda yardım istemeyin...

En güzeli etrafınızı yavaş yavaş tanıyın...Bir kız yada erkek arkadaş bulamadığınız için de hemen üzülmeyin...

“Hiç kimseyi tanımıyorum, bir arkadaşım bile yok” diye ümitsizliğe kapılacağınıza, kendinize çeşitli hobiler edinin...

Mesela üniversitenizde yapılan sosyal aktivitelere katılın... Sürekli daha önce alışmış olduğunuz ortamı arayıp canınızı boş yere sıkmayın...

Bulunduğunuz üniversitenin özelliği, konumu, adı, geçmişi ne olursa olsun...Unutmayın! çeşitli örgütler, uyuşturucu tuzakları pusu kurmuş sizin gibi tecrübesiz gençleri bekliyor...

Sonradan pişmanlık duymamak için... Siz siz olun akıllı davranıp, doğru bildiğiniz yoldan asla sapmayın!

Kültür şoku ve uyum sorunu

En çok dikkatimi çeken şeylerden biri ise, özellikle küçük yerlerden büyük şehirlere gelen öğrencilerin yaşadıkları sorunlar.

Bu gençlerin bir çoğu kültür şoku yaşayarak içlerine kapanıyor.

Kısa zamanda üniversiteye uyum sağlayamayan bu öğrencilerde başarısızlık, üniversiteyi bırakma, yabancılaşma, kaygı, depresyon gibi durumlar oluşuyor.

Öğrencilerin hem fiziksel, hem de psikolojik sağlıkları oldukça olumsuz etkileniyor.

Üniversiteye yeni adım atan öğrencilerin okula uyum sağlayabilmesi için üniversite rektörlüklerine fakültelere ve bölümlere büyük görevler düşüyor.

Her şeyden önce üniversitelerin öğrencileri, kendilerinden beklenenler konusunda bilgilendirmeleri gerekiyor.

Mesela üniversite içinde öğrenciler, farklı ihtiyaçları konusunda hangi birimlerden bilgi alabilecekleri konusunda aydınlatılabilir.

Öğrencilerin üniversitede karşılaşacakları sorunlarla baş etmeleri ve üniversiteye uyum sağlamaları için onlara psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri verilebilir.

Öğrencilerin sıkılmamaları ve daha az sorun yaşamaları için sportif aktivitelere ve öğrenci topluluklarına katılmaları konusunda yönlendirme yapılabilir.

Bu konuda ailelere de büyük sorumluluk düştüğünü hatırlatmakta fayda var.

Çocuklarının bağımsız bir birey olma çabalarını kabul etmeli, eğer çocukları dışarıda bir şehirde okuyorsa sık sık yanlarına çağırmamalı üniversitede kalarak o ortama alışmalarını tavsiye etmeliler.