Üniversite sınavına hazırlanan öğrencilere ''yılların birikimini 3 saatlik bir zaman diliminde ortaya koyma'' düşüncesi gerçekten bir kabus gibi geliyor.
Çünkü sınavda her soruya düşen birer dakika öğrencilere yetmiyor.
Özellikle sözel derslerdeki bazı sorular uzun olduğundan, öğrenciler soruyu okuyup anlamak için zaman kaybediyorlar.
Hızlı okuma alışkanlığı kazanmış olmanın önemi, işte bu nokta da ortaya çıkıyor.
Peki üniversiteye hazırlanan öğrencilerin en büyük kaygılarından biri olan ''zaman'' sorununu aşmak için neler yapmak gerekiyor? Şimdi bunu inceleyelim…
Faydalı teknikler
Üniversite sınavına girecek adayların ''zamanı iyi kullanamama'' endişesi üzerine fikir yürüten uzmanlar, hızlı okuma alışkanlığı kazanmış olmanın, çok önemli bir avantaj olduğunu belirtiyorlar.
Uzmanlara göre, binlerce öğrenci üzerinde denenen hızlı okuma teknikleri, zaman sorununu aşmaya yardımcı oluyor.
İşte uzmanlar tarafından önerilen ve sınava girecek öğrenciler için faydalı olacağına inandığım bazı teknikler:
*Gözün iki ayrı noktada tenis maçı seyreder gibi sağdan sola gidip gelmesi, gözün yukarı aşağı doğru hızla gidip gelmesi, önce yakınındaki bir objeye odaklanma ve sonra aniden uzaktaki bir objeye odaklanma gibi basit egzersizler göz tembelliğinin giderilmesini sağlar.
*Soruları okurken geriye dönüşlerden kaçınmak için kişinin kendi kendisini telkin etmesi ve beynin tamamlama yeteneğini kullanması gerekiyor.
*Geri dönüşlerin önüne geçmek için sorular, kalemle takip edilerek de okunabilir.
*Okurken kelimelerin başına değil, sonuna, iki kelimenin ortasına ve satırın alt kısmına bakmak daha çok kelimeyi bir arada görmeyi sağlar.
*Bir öğrenci soruyu okurken rastgele değil, (Ana fikri nedir, ne anlatmak istiyor?) gibi sorularla zihnini hazırlayarak okumalıdır.
*Dudak kıpırdatmanın önüne geçmek için öğrenci bilinçli olarak dudaklarını kapatmalı ve gözleri ile okumalıdır.
*Ve tabiki fırsat buldukça kitap okunmalıdır.