Her yıl üniversite sınavları yaklaştıkça hemen her tür yayın kuruluşunda uzman önerileri
ve yorumları sıralanır.
Bu öneriler ve yorumlar sürerken bazı gençler, bunlara fazla kulak asmadan test çözmeyi artırarak çalışma temposunu hızlandırır.
En başından beri sınav ciddiyetini ve işin önemini anladıkları için, bu bilinçle hareket ederek
de başarılı bir sonuca ulaşırlar.
Bazı gençler de yani bu güne kadar sınava yeterince hazırlanmamış olanlar, sınav süresi yaklaştıkça neye sarılacaklarını bilemezler.
Önerilere, yorumlara, öğütlere gereğinden fazla önem verip, boşa geçirmiş oldukları zamanı, verimsiz bir çalışma temposu içine girerek ve kendilerini strese sokarak akıllarınca telafi etmeye çalışırlar.
Başından beri üniversiteyi kazanmak gibi kaygıları olmayan bazı adaylar ise, “ Nasıl olsa lise son sınıf öğrencisiyim, okulda derslerim çok yoğun, seneye daha rahat hazırlanırım” gibi düşüncelerle kendilerini avutur.
Tabiiki bir sene kaybetmenin hem kendileri hem de aileleri için maddi manevi neye mal olabileceğinidüşünmeden.
Her söyleneni ve yazılıp çizileni çok fazla ciddiye alıp, hiç çalışmadan üniversiteli olacağını zannedenler de, ancak bir mucize olup bu hayallerinin gerçekleşebileceğini, aslında
çok iyi bilirler.
Bir de sınava istedikleri halde bir türlü gereği gibi çalışamamış, yeterli derecede hazırlanamamış ve bundan da oldukça pişmanlık duyan tipler vardır.
Herhalde bütün bu sıraladığım öğrenci profilleri arasında kendini en rahatsız hisseden de onlardır.
Bu öğrenciler de istedikleri başarıyı yakalamak için çok fazla zamanları olmadığını, yazılıp çizilenlerin bilgiyi, zamanı daha verimli kullanmak için yardımdan öte bir şeye yaramayacağını ve hayal kurmakla istedikleri sonucu elde edemeyeceklerinin farkındadırlar.
İşte bir öğrenci, bu sayılanlar arasında hangi kategoriye dahil olup olmadığını bu güne kadar zaten kendisi belirlediğine göre, bundan sonra da ne yapacağını gayet iyi biliyor demektir.
Ne yapılması gerektiği hakkında süren öneri ve yorumlar ise, ne şimdi ne de sonra pişmanlık duyma, paniğe kapılma, amaçları ertelemiş olma gerçeğini yok etmediği gibi, varılacak sonucu da değiştirmez.
Umarım öğrencilerin çoğu en başından beri işin önemini anlamış ve başarıya ulaşma gayretinden vazgeçmemişlerdir!